Gelenler varmış uzaklardan,bir köyde yaşayan,Beşiktaş'ı gazete sayfalarından başka sadece aidatlarını ödeyenler aldıysa eğer paralı decoderlarda görebilen.Bir de adam varmış onları sahip sanan ve bu yüzden uğruna secdeye yatan,geldiklerinde önüne kırmızı halı seren,5 yıldızlı otellerin en kral odalarında ağırlayan,aman sahibin ayağındaki çarıklara çamur bulaşmasın diye Pazar günü,Akatlar'da ki kongreye İstanbul'un merkezlerinden servis kaldıran.
Gidenler var birde bu sevdaya dair.Akatlar'a,Seba'ya,İnönü'ye,en ucra köşelerde ki deplasmanlara maç seçmeden,kar,kış,yağmur,çamur demeden.Beşiktaş'ı gerçek olarak,renkli basının yazdığından farklı,kendi gözüyle gören.Bu yozlaşmış sistemde azcık eline para geçtiyse kongre üyesi olabilen,her yıl aidatını harçlığından,sigara parasından,belki işe,okula giderken çift vesait gittiği yere ilk vasıtasını tabanvay olarak giderek arttırdığı parasıyla ödeyen.Gelenleri sahip bilen adam vardı ya,değersiz görmüş,yeri gelmiş saymış sövmüş mabedin en orta yerinden,dövdürtmüş beş para etmeyen çapulculara,sevdanın peşinden gidenleri.
İşte biz hep giden olduk,arkamıza bakmadan,hesapsızca,önümüzdeki Beşiktaş armasına varabilmek için.Hiç bir zaman değerimiz olmadı,Akatlar'a servisle gidebilecek kadar.Otellerde ağırlanmakta bize göre değil zaten,deplasmana giderken yanındakinin omzuna koyarsın kafanı arabanın koridorunda ''YETER'' zaten o bize.Varsın kalkmasın Akatlar'a servis,yürürüz biz o yolu ama sen seçildikten sonra Akatlar'da oynayan her takım bir darbe aldığında,biz vururuz o zaman sana darbeyi haberin olsun.
tekrar seçilemez inşallah :)
YanıtlaSilhayırlısı...
YanıtlaSilallah belamızı vermiş hala hayırlısı diyoruz!
artık gelme zamanı...
YanıtlaSil