Delidir Ne Yapsa..


Yeridir demek de yanlıştır, yaptığı da yanlıştır demek de... 110 yıllık bir tarihin %10'unu oluşturan ''adam''ı bir gecede silen bir camianın içindeyiz. Ne Toraman Ne Deli, savunulacak yanı yoktur belki, son zamanlarda yaşananlar da ortadadır. Burda mesele taraf olmak değil bu olayın taraflara ne kazandırdığı ve ne kaybettirdiğidir.

Deli; belki sezon sonu jubile isteyecekti belki şu ana kadar yapılan jubilelerin en iyisini ona yapılacaktı, ki Sayın Başkan bugün basın toplantısında isterse sezon sonu yaparız demesi abesle iştigaldir.

Toraman; Yıllarını Beşiktaş'a vermiş, onun zamanında 150 değişik futbolcu forma giymiş, 4 ürün sponsoru 3 başkan eskitmiş insana karşı haklı veya haksız hedef olması dışardan bakan için kendisinin kötü görülmesine sebep olmuştur.

Beşiktaş Futbol Takımı; Sezonun önemli 2 maçı öncesi ki -A.Gücü maçının kaybı sonrasında ligdeki hedeften uzaklaşması- Fenerbahçe maçına istinaden sezonun en önemli maçı, Kiev maçından 4 gün önce yaşanan bu olay takımda 1 aydır forma giyen takımın önemli silahları olan 3 yabancı dahil olmak üzere takımın gözünde kaptanları maçın devre arasında birbirine girmesi ne kadar olumsuz etkileyebileceği ortadadır ki Kiev maçında yaşanacak bir kazada fatura Toraman'a Kdvsi Üzülmez'e kesilecektir.

Beşiktaş Camiası; herkes kendine göre haklı, herkesin bir tarafı var, herkes tarafının savunulacak bir yönü olduğunu söyler. Forumlar, sosyal medya ve Beşiktaş basını Üzülmezciler vs Toramancılar olarak kutuplaşmaya hızla gitmesinin bir üst evresi Kiev maçında -aman ha olmasın- -olacaktır- Toraman'ı bir grup tribüne çağırırken diğer grubun protesto etmesi ve Üzülmez'e bağırması o takımın öncelikle Toraman'ın psikolojisini direk etkiler.

Burdan sonrakiler bir İbrahim Üzülmez savunması değildir,
Gelelim en önemli başlığa, bunu buraya kadar getiren ve eline yüzüne gözüne her yerine bulaştıran bulaştırmakla kalmayıp basın toplantısı ile bunu sıvayan Beşiktaş Yönetimi,
Tarihten kopup gelen her ne kadar hatası olsa dahi formasını giydiği dönemde kaptan olarak sahaya çıktığı maçların hepsi hiçe sayılarak bir gecede tarihinin %10'una çizik çeken yönetimin ayıbı, Toraman'ın ayıbından da Üzülmez'in ayıbından kat kat fazladır.

Bunun çözümü bu olmalıydı geldiği günden beri Toraman ile yaşadığı iki sorun dışında yanlışı olmayan geldiği günden beri formanın hakkını veren vermeye çalışan sahada her şeyini ortaya koyan insana bu yapılmalıydı.
Açıklamalar sonrasında onu yapamazdık Beşiktaş kaptanıydı bunu yapamazdık Beşiktaş kaptanıydı o yüzden sözleşmeyi feshettik demek rezilliğin belgesidir. 2 gün öncesinde Özgener'e faşist demenin yanında bu yapılanların ne olduğunu sormak gerekir.
Ayıptır emeklere yazıktır görmezden gelin demiyoruz ama çözümü bu olmamalıydı.
İnsaf biraz be yahu. Ayıptır.

Görüldüğü üzere Beşiktaş yönetimi olağanüstü durumlarda kriz yönetmeyi beceremediğini ortaya koymuştur.
Bu olaydan sonra Beşiktaş yönetimi İbrahim Üzülmez'in sözleşmesini değil kendini feshetmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder